Bilecik’in Gölpazarı ilçesine bağlı Tongurlar köyünün Urgancılar Mahallesi’nde yaşayan iki aile, benzer kaderi yıllar arayla iki kez yaşadı.
Mahalle sakinlerinden 86 yaşındaki Halim Dal’ın evi, 1980 yılında fırından çıkan yangında tamamen yanarak kullanılamaz hale geldi. Ertesi yıl köyde yeniden bir ev inşa eden Dal, o günden bu yana aynı evde yaşıyordu. Ancak 27 Haziran’da Sakarya’nın Hacıyakup Paşalar mevkisinde başlayıp Bilecik’e sıçrayan orman yangınında, 44 yıllık evi kül oldu.
BİR KEZ DAHA YANGIN EFETİNİ YAŞADILAR
Aynı mahallede yaşayan 35 yaşındaki Ali Belkeseli ise, henüz 13 yaşındayken, 2003’te elektrik kontağından çıkan yangında ailesiyle birlikte yaşadığı evi kaybetti. Aynı yıl babasının yaptığı yeni ev, bu kez orman yangınında alevlere teslim oldu. 22 yıldır yaşadıkları ev, bir kez daha enkaza döndü.
“ANILARIM DA KÜL OLDU”
Yangın sırasında ilçe merkezindeki evinde olduğunu anlatan Halim Dal, komşularının haber vermesiyle çocuklarıyla birlikte köye döndüğünü belirtti. Evin tamamen yandığını gören Dal, yaşadığı duyguyu şöyle dile getirdi:
Geldiğimizde evin yerinde sadece küller kalmıştı. İçim yandı. 1980’de ilk evim yanmıştı, şimdi bu da gitti. 1981’de köylülerin yardımıyla bu evi yaptım. Annem, babam ve eşimle burada yıllar geçirdik. Yazları köyde, kışları ilçede yaşıyorduk. Bu evde çocuklarımla, torunlarımla paylaştığım tüm anılar da yangınla birlikte yok oldu.
“BİR HAYVANIM KAÇTI, TAVUKLARIM TELEF OLDU”
Yangını ilk olarak Alıç köyü yakınlarında fark ettiğini söyleyen Ali Belkeseli ise, alevlerin Urgancılar’a ulaşacağını beklemediğini dile getirdi:
Hava çok sisliydi, kül yağıyordu. Diğer köylerden haberler geliyordu ama bizim mahalleye ulaşacağını hiç düşünmedim. 44 küçükbaş hayvanı kamyonete yükledik ama biri kaçtı. O ve yaklaşık 50 tavuğum telef oldu. İlk evimiz yandığında 13 yaşındaydım, çocukluk anılarım orada kaldı. Şimdi de bu evde askerlik fotoğraflarım, bilgisayarım, tüm eşyalarım yandı. Kendime dair ne varsa kül oldu.